8 Mayıs 2011 Pazar

BAŞARISIZLIĞI KUTLAMAK….

Yazmak istediğim konuyla uyumunu fark edince aşağıdaki alıntıyı paylaşmak istedim öncelikle…

****Amerika'da bir mucit profesöre, kendisini diğer insanlardan farklı kılan sebebi soruyorlar, başarısının sırrını söylemesini istiyorlar. Çok ilginç bir cevap veriyor : "Başarımın sırrı annemin 6 yaşımdayken bana takındığı bir tavırdır. 6 yaşımdayken buzdolabından süt alırken süt şişesini düşürüp kırdım. Annem olayı görünce beni dövmedi, kızmadı. Aaaa Henri sütten ne güzel bir göl oluşturmuşsun. Bu gölde benimle biraz oynamak ister misin?" Bir süre oynadıktan sonra annem: "Biliyor musun Henri, herkes kendi yaptığı şeyleri kendisi toplamalıdır. Şimdi bu süt gölünü temizlemek için benden sünger mi istersin, havlu mu ?" Elimden geldiğince dökülen sütü temizledikten sonra annem beni bahçeye çıkardı. Süt şişesinin, düşürmeden nasıl taşınacağını bana gösterdi. Bu olay benim diğer insanlardan farklı olmamı sağlamıştır" Evet mucit profesör başarısının sırrını bu şekilde ifade ediyor. Bu olay sadece ona mahsus bir özellik değildir. Onun annesi büyük bir eğitimcidir. Çocuğunun kendisine olan güven duygusunu yıkmadan bir şey öğretmiştir. Şunu kabul etmeliyiz ki, hata yapmaktan korkan bir insan hiçbir şey yapamaz.***

Gelelim benim aktarmak istediklerime…

Geçenler bir arkadaşımla kahve içiyoruz… Hafiften canı sıkkın… Bana biraz koçluk yapar mısın dedi.. Elbette dedim, gel yeşil çimenlerde yürüyelim biraz… Hem temiz hava, hem sohbet daha keyifli olur…
İçinin sıkılmasına sebep olan konuyu anlatmaya başladı… Haksızlığa uğradığını düşünüyordu. O anlattı ben sordum.. Sordukça “aslında içimi sıkan tam olarak bu değil galiba…” dedi ve olayı biraz daha derinleştirerek anlattı, ben sormaya devam ettim.. “Bu da değil galiba…” Anlattı, sordum, anlattı, anlattı…
5. kez "bu da değil galiba….” cevabından sonra farkına vardı ki haksızlığa uğradığını düşündüğü konuda aslında “yeterince ve istediği şekilde kendisi gibi olamamış” ve bunda dolayı kendine “kızıyor”… Nedeni ise "olamama” halinden dolayı kendini “başarısız” hissetmesi… Fark etti ki kendi olduğu gibi olabilse, yani o anda istediği şeyi söyleyebilse, bu kadar rahatsız hissetmeyecek. Biraz daha konuştuktan sonra gidip o kişi ile tekrar konuşmaya ve bu sefer kendini “kendi istediği şekilde” ifade etmeye karar verdi. Ertesi gün beni aradı, söylediğini yapmış, çok da güzel sonuç almış, içi de bir güzel rahatlamış J

Bundan ne öğrendin dediğimde “haksızlığa uğradığımı düşündüğüm bir olay aslında kendimi ifade edememekten ibaret basit bir konuşmaymış” dedi.

O gün yine görüştük ve bu “başarısızlığı kutlamak” için kahve ile birlikte bu kez kendimize nefis bir havuçlu kek ısmarladık J

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki hayatımızın her anı kutlanmaya değer… Ancak bu kutlama nedenlerine başarısızlık dediğimiz şeyleri de eklemek lazım bence.. Zira her başarısızlık bize yeni bir şey öğretiyor, hem de daha kalıcı oluyor. Başarısızlıkla sonuçlanan bir olayı bir daha yaşamamak için tüm gücünle direnmek yerine ödüllendirmek !! Harika bir fikir değil mi? Havuçlu kek için bundan daha güzel bir bahane olabilir mi J

Sevgiyle kalın…